top of page
  • Instagram
  • Twitter
  • Pinterest
  • Facebook Sosyal Simge
  • YouTube

"Suda doğum" ağrıyı azaltıyor ve rahat bir doğum sağlıyor

Güncelleme tarihi: 21 Şub 2021

- Dr. Hakan Çoker / Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı


Doğumda ağrıyı azaltıcı özelliği olan “Suda Doğum” son yılların en popüler doğum tercihlerinden biri! Ülkemizde ve dünyada oldukça yaygınlaşan bir uygulama halini aldı.

  • Suda doğumun tarihçesi

Tüm kültürlerde çok eski çağlardan beri suda doğum gerçeği olmuş olsa da 1980 -1990’lar öncesine kadar bilimsel anlamda yaygın bir şekilde konuşulmamış ve uygulanmamıştır.1805’te ilk defa bir Fransız dergisinde suda doğumdan bahsedilmiştir. 1980’de ilk defa Amerika’da suda doğum belgelenmiştir. Suyun doğum sırasında ağrı azaltıcı etkisi, anne adayının kolay hareket edebiliyor olması suda doğumu oldukça popüler yapmıştır. Sonrasında doğumda suyun kullanımı gittikçe artmıştır.


  • Suda doğum nasıl gerçekleşiyor?

Bebek karadaki doğumlarda olduğu gibi suda da yavaş yavaş başını çıkarıyor. Bu anda gözünü açtığı da oluyor. Oksijen kordondan gelmeye devam ettiği için bebek nefes almaya çalışmıyor. Bu aşamada mutlaka ebemiz anneye destek veriyor ki ani bir itme ile bebeği hızla çıkarmasın. Sonrasında bebek sudan sakin bir şekilde çıkarılarak anne kucağına konuluyor ve üstüne sıcak bir havlu örtülüyor. Yumuşak bir geçiş olduğu için bebeğin refleks ağlamaları da yavaş yavaş oluyor hatta bazı bebekler hiç ağlamıyorlar. Kordon, ailenin isteğine bağlı olarak 1-15 dakika arasında gecikmeli kesiliyor. Plasenta genellikle anne havuz dışına alındıktan sonra ayrılıyor.


  • Suda Doğum ve Suya Doğum ayrı şeyler

Suda doğum, suyun doğum öncesindeki kasılmalar ve/veya doğum anında kullanıldığı tüm doğumları kapsayan bir terimdir. Oysa temel olarak suda doğum, ikiye ayrılarak incelenmelidir;

1 Suda doğum: Anne doğumun ilk evresinde (1. Evre) bebek doğmadan önce su havuzuna girer ve suyun rahatlatıcı ve ağrıyı azaltıcı etkisinden faydalanır. İstediği safhada havuzdan çıkar ve doğum karada gerçekleşir.

Buna doğumda suyun kullanımı diyoruz.

2 Suya doğum: Anne doğumun özellikle son aşamalarında havuza girer, doğuma kadar sorun yoksa dışarı çıkmaz ve bebek suya doğar.


  • Doğumda suya girmek için en ideal zaman?

Doğum düzenli rahim kasılmaları başladıktan sonra başlıca 3 bölüme ayrılır;

1 Açılma dönemi: Doğum dalgalarının başlamasından rahim ağzının bebeğin geçişine izin verecek şekilde yeterli açılmasına kadar geçen süredir. Yavaş, hızlı ve geçiş dönemi olmak üzere 3 klasik aşaması vardır.

2 Doğum: Rahim ağzı tam açıklığa ulaştıktan sonra bebeğin vajinal kanalda ilerleyerek doğumuna kadar devam eden süreçtir.

3 Plasentanın doğumu: Bebeğin çıkışından sonra plasentanın ayrılmasına kadar geçen süredir.

Suda doğum genellikle doğum sürecinde yeri olan 3 ayrı durum için de kullanılmaktadır. Bu 3 olasılıktan hangisinin seçileceği, doğum esnasında -doktorun herhangi bir çekince görmemesi koşuluyla- tamamen hamilenin (iç sesine) tercihine bırakılır. Ancak suya doğum hedefleniyorsa ve her şey yolundaysa ideal olanı doğuma en fazla birkaç saat kala havuza girmektir.


  • Avantajları var, dezavantajı yok!

En büyük avantajı ağrı kesici özelliğidir. Bu yüzden doğum havuzunun bir diğer adı aquadural’dir. Bu ağrı kesici özellik ile ilk tanışanlar kasılmalarının durduğunu bile sanabilmektedirler. Bu etkiyi biz de doğumlarda gözlemliyoruz. Diğer avantajlar doğumun süresini kısaltmak, daha az perine hasarı, sezaryen oranlarında düşme, müdahaleli doğum oranında azalma, doğumda istediği pozisyonu kullanabilme ve doğumdan memnuniyetin artışı olarak sayılabilir.


Sanılanın aksine doğru seçilmiş hamilelerde kanıtlanmış bir dezavantaj bulunamamıştır. Buna enfeksiyon oranları da dahildir. Yani bugünkü veriler bize hamilenin doğum havuzunu kullanmasının dezavantajlarını göstermemektedir.


Bir de bebek konusu var. Bebekte enfeksiyon oranlarında bir artış görülmemektedir. Doğru takiplerde doğum sırasında su yutma, bebek kaybı, bebekte istenmeyen sorunlar karasal doğumlarla kıyaslandığında daha fazla değildir. Doğumun ikinci aşamasında suya girmenin yenidoğandaki aksi sonuçlarına dair artan bir sıklık 2009 Cochrane değerlendirmesinde tespit edilmemiştir.


  • Elimizde yeterli kanıt mevcut değil!

Suya doğum konusunda gerek anne, gerekse bebek açısından olumlu veya olumsuz yönde bir kanıt bulunmadığından, karar aileye bırakılmaktadır. ACOG 2016 yayınında son cümlelerini şöyle bitirir: “Doğumun ikinci aşamasında ve bebeğin çıkışında suya girmenin yararları ve risklerine dair elde yeterli bulgu yoktur. Belli başlı yenidoğan komplikasyonları kayıtlara geçmiş olsa da, geniş nüfus ölçeğinde bir araştırma henüz yapılmamıştır. Dolayısıyla böyle bir veri elde edene kadar, ACOG’un önerisi suda değil yatakta doğum yapılması yönündedir. ACOG, suda doğumun anneyi ve bebeği etkileyecek yararlarına ve risklerine dair iyi tasarlanmış gelecek çalışmaların desteklenmesi gerektiğine inanır. Dahası, ACOG’a göre, bu makaledeki yorumlara rağmen bir kadın, bebeğin çıkışı dahil doğumun ikinci aşamasında suda doğum talep edebilir.”


Yani yarar yönünde büyük bir kanıt olmadığı için doktorlar, ailelere yine yasal anlamda karasal doğumu önermek zorundadır. Oysa riskler yönünde de kanıtlar yoktur. Bu yüzden ACOG suda doğum isteyen ailelerin isteklerinin saygı ile karşılanması gerektiği yönünde bir görüş bildirmiştir. Bu durumda, suda doğum isteyen ailelere düşen görev, doğru eğitimler sonrasında kararlarının sorumluluğunu almak ve bu taleplerine ulaşabilecekleri hastane ve ekipleri araştırmak olmalıdır.


  • Kimler suda doğum yapamaz?

Öncelikle riskli hamileler için uygun olmadığını söyleyebiliriz. Suda doğum için uygun olmayanlar;

* Tansiyonu çok yüksek hamileler,

* 37. hafta öncesi erken (prematüre) veya 42. Hafta sonrası (miad aşımı) hamilelikler,

* Obezite-şişmanlık (İri bebek ve hareketlilik kısıtlılığı sebebiyle)

* İkiz hamilelikler

* Makat gelişler (Bebeğin poposu ile doğum kanalına girmesi)

* Gelen amnion sıvısının mekonyumlu (bebeğin ilk dışkısı) olması. Çünkü bu durum derecesine göre bebeğin az oksijen aldığının bir işareti olabilir.

* Tahmini olarak iri bebek, yani 4500 gr üstü olduğu düşünülen hamilelikler,

* Genital bölgede herpes veya benzeri viral infeksiyonu olan hamileler (Suyla bulaşma ihtimali nedeniyle).

Bunların dışındaki tüm az riskli hamileler doğumda suyun kullanımı veya suya doğum için uygun adaylardır.


  • Bazı hastanelerde bu imkan var

Her hastanede havuz maalesef yok, tüm Türkiye’de bu sayı en fazla 10 diyebilirim. Ama sayıları gittikçe artıyor. Hastane masraflarına düşünüldüğü kadar ek bir maliyet getirmez. Plastik havuz kullanımında kullan-at tarzı olan havuz kılıfı için veya sabit havuzların bakımları için ek ödemeler alınabilir. Bunlar da hastaneye bağlı değişiyor.


  • Hijyen kaygıları yersiz

Bu konu, suda doğumun önündeki en büyük engellerden biridir. Nerdeyse bir mit olduğunu söyleyebiliriz. Oysa kanıt çalışmalarının hiçbirinde karasal doğumlarla kıyaslandığında, enfeksiyon oranlarının arttığına dair bir bulgu yoktur. ACOG (American College of Obstetricians an Gynaecologists / Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Koleji) 2016 yayınında doğum ve bebeğin çıkışı boyunca suya giren kadınlarda anne için aksi yönde bir etki olduğuna dair kanıt olmadığını savunur. Bu korkuyu artık hem doktorların hem de hamilelerin bırakma zamanının geldiğini düşünüyorum. Kendi doğumlarımızda da bugüne kadar ek bir enfeksiyon oranı görmedik, hijyene aykırı bir durumla karşılaşmadık.


Suda doğum yapmak istiyorsanız…

İlk şart, hamile eğitimi! Eğitim olmadan yapılacak bir şey değil. Sonrasında ise uygun hastane ve ekip seçimi gerekiyor. Ekip diyorum, çünkü birebir destek yine suda doğumun olmazsa olmazlarından biri. Biz her hamileyi doğum psikoloğu, ebe veya doula, doktordan oluşan bir ekiple doğuma hazırlıyor ve doğumda da birlikte çalışıyoruz. Artık suda doğum konusunda doktor ve doğum destekçisi sayısı gittikçe artıyor. Bu kişileri araştırmak, işin başlangıç noktası olabilir.

Comments


Ailelere kılavuzluk etme hedefiyle yola çıkan saglikliaile.com; hamilelik, doğum, doğum sonrası, bebek, çocuk, ergenlik, psikoloji, sağlık, eğitim, güzellik, bakım, beslenme, cinsellik, yaşam ve eğlence gibi ana konuların yer aldığı geniş içeriğini birbirinden değerli ve deneyimli uzmanlarıyla sizlere ulaştırıyor.

Kayıt olduğunuz için teşekkürler!

Copyright © 2022   Mailto: Sağlıklıaile.com.  Tüm Hakları saklıdır.

bottom of page
DMCA.com Protection Status